Oyuncu Birhan Tut'tan 'Mahrem' itirafı! 'Senaryonun kapağını ilk açtığım anda…'

FETÖ'nün ortaokul çağlarından itibaren öğrencilere nasıl yaklaştığını, askeri okullara nasıl eleman yerleştirdiğini detaylarıyla ve tanıkların açık beyanlarıyla anlatan ve toplam 10 bölümden oluşan Mahrem dizisi, TRT 1’de final bölümü dün akşam ekrana geldi.

Yönetmenliğini Hamit Coşkun, yapımcılığını ise Halis Cahit Kurutlu üstlendiği, prodüksiyonu 4 ilde, 159 farklı mekanda ve 11 haftada gerçekleştirilen dizide Hakan karakterine hayat veren ünlü oyuncu Birhan Tut, dizinin final yapmasının ardından Magazin Mahallesi’ne verdiği röportajda sorularımızı yanıtladı. İşte yakışıklı oyuncu Birhan Tut ile gerçekleştirdiğimiz o keyifli röportaj:

Birhan, seni biraz tanıyalım diyeceğim ama aslında artık iyice tanınan bir yüzsün. Kendinden kısaca bahsedebilir misiniz?

Merhaba. Ben Birhan Tut. Birçoğunuzun bildiği üzere oyunculuk yapıyorum. Kendini geliştirmeyi seven, idealleri ve ciddi hedefleri olan biriyim.

TRT’de yayınlanan mini dizi Mahrem ile ekranların karşısına geri döndün. Bu projeye başlangıcın nasıl oldu?

Mahrem benim için çok özel bir proje. Ekrana kısa bir sürenin ardından böylesine güzide bir işle dönmek benim için mutluluk verici. Bu dizinin bana ilk olarak audition sahnesi geldi ve sahneyi çekip göndermem istendi. “Hakan” karakteri için bayağı odamda kamerayı kurup bir audition çektim ve menajerime ilettim. Ardından süreç ilerledi ve “Hakan” karakterini benim oynamam konusunda karşılıklı anlaşıldı. Buradan da bu vesileyle değerli yapımcımız Halis Cahit Kurutlu ve yönetmenimiz sevgili Hamit Coşkun’a teşekkürlerimi iletiyorum.

Canlandırdığın rolden biraz bahsedebilir misiniz?

Hakan tamamen kurgusal bir karakter. Diziyi seyredenler bilirler, aslında canlandırılan karakterlerin neredeyse tamamı gerçekte var olan insanlar. Hakan’la samimi bir bağ kurmamda kurgusal bir karakter oluşunun etkisi büyük. Çünkü belirli kalıplara girmek zorunda değildim, dilediğim gibi şekillendirebilirdim ve kimseyle benzerlik kurmak zorunda değildim. Benim için keyifli bir yolculuktu, Hakan’la olan yolculuğum.

Bu proje ve oynayacağın karakter önüne geldiğinde ne hissettin? Malum, çok zor bir karakteri oynadın ve aslında büyük de bir risk aldın. Bu durum seni korkutmadı mı?

Bu cümleyi herkes kurar ama gerçekten doğrudur: “Çok heyecanlandım!” Çünkü projenin mesajı, hissiyatı, farkındalık yaratmak istediği konu maalesef hepimizin yarası olan bir konu. Tüm ekip arkadaşlarımla birlikte güzel bir görev üstlendik. Bunu daha senaryonun kapağını ilk açtığım anda hissetmiştim. Bunun çok özel bir proje olduğunun her zaman bilincindeydim. Bu noktada bana kötü adamı oynamak düştü. Çünkü Hakan, küçükken kandırılan, beyni yıkanan ve zamanla hain olan bir karakter. Risk aldığım bir nokta yok. Bu benim işim. Karakterin çok inişli çıkışlı olması, oyunculuk açısından icra etmesi zor bir karakter olması beni daha da teşvik etti, heveslendirdi. Hem kendi çabamla, hem de aynı sahneyi paylaştığım rol arkadaşlarım ve yönetmenimiz sayesinde altından güzelce kalktığıma inanıyorum. Toplumumuzun bilincine ve anlayışına her zaman inandığım için bu karakteri oynuyor olmak beni hiç korkutmadı. Zaten hiç kötü tepki almadım. Hiç kimseden üslupsuz bir mesaj da almadım. Herkese çok teşekkür ederim.

Böyle zor bir rolü kabul edecek cesareti göstermen büyük alkışı hak ediyor. Peki, çevrenden ve fanlarından nasıl yorumlar aldın?

Çevrem de, destekçilerim de durumun farkındalar. Ben bir oyuncuyum, bu benim mesleğim. Bir katili canlandırıyorum diye gerçek hayatımda katil değilim elbette. Bu düşünce zaten çok komik. Herkes de bunun bilincinde olduğundan tamamen benim oyunculuğuma odaklandılar ve her mesajlarında, her yorumlarında bunu takdir ettiler. Hakan’dan nefret ettiklerini söylediler ki bu benim işimi iyi yaptığım anlamına geliyor bana göre. Bu sebeple mutluyum. Ayrıca bu rolü kabul etmemin bir cesaret örneği olduğunu düşünmeniz de beni çok mutlu etti. Çok teşekkür ediyorum. Umarım daha zor, beni daha çok yoracak ve çok seveceğiniz rollerle yıllarca karşınızda olabilirim.

Dizideki rolüne gelen tepkiler genellikle ne yönde oldu? Siz bu eleştirilere nasıl yaklaştınız?

Şahit olduğum şey gerçekten ülkede fanatizmin azalmış olması. Artık herkes daha bilinçli yaklaşıyor her şeye. Daha akılcıyız. Bu nedenle hep oyunculuğumla ilgili olumlu tepkiler aldım. Çok da mutlu oldum.

Geçmişten bugüne dek yer aldığın projeleri gözden geçirdiğinizde, kendini nerede görüyorsunuz?

Geldiğim seviye, kariyerime bıraktığım son iş beni gururlandırıyor ve bulunduğum noktadan çok mutluyum. Kendimi hep geliştirmeye çalışıyorum, hep daha iyisini yapmaya çalışıyorum.

Oyunculuk dışında, kendinizi geliştirdiğiniz başka alanlar var mı? Varsa bunlardan kısaca bahsedebilir misiniz?

Okumayı, yazmayı çok severim. Yakınlarda bir sanat-tasarım atölyesi açmayı planlıyorum. Bu konularla da ilgiliyim. Resim, heykel, tasarım, bunlar ilgimi çeken, bana keyif veren ve kendimi geliştirmeye çalıştığım alanlar.

Biraz özel bir soru olacak ama hayranlarının bu sorunun cevabını çok merak ettiğini biliyorum, bu sebeple üzgünüm ama bu soruyu soracağım. Aşk hayatın nasıl gidiyor? Hayatınızda birisi var mı?

Kendimi tamamen kariyerime, işime, kısacası kendime odakladığım bir dönemdeyim. O nedenle hayatımda biri yok. Yalnızım.

Son olarak, gelecekteki hedeflerinden kısaca bahsedebilir misiniz? 5 yıl sonra kendini nerede görüyorsunuz?

Dediğim gibi sürekli kendimi geliştirmeye çalışıyorum. Yıl miktarının bir önemi yok. Sürekli daha iyi bir iş çıkararak, üzerine koyarak ilerlemek istiyorum. Beni seven, destekleyen, ekranda görmek isteyen dostlarımla birlikte olabilmek için gayretimi arttıracağım. Hep birlikte nice güzel günlerimiz olsun. Herkese sağlık, mutluluk diliyorum. Teşekkür ederim.