Avukat Hande Bağcı

Münevver Karabulut cinayetinde neden mezar açılmıyor? Ölen bir kişinin mezarı hangi sebeplerle açılır? Bunu kim ve nereden talep edebilir?

Avukat Hande Bağcı

Vefat eden kişinin mezarının açılması, feht-i kabir dediğimiz kavram Türk Hukuk sisteminde Ceza Muhakemesi Kanunun 87/4. Maddesinde düzenlenmektedir. Söz konusu maddeye göre, “Gömülmüş bulunan bir ceset, incelenmesi veya otopsi yapılması için mezardan çıkarılabilir. Bu husustaki karar, soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısı, kovuşturma evresinde mahkeme tarafından verilir. Mezardan çıkarma kararı, araştırmanın amacını tehlikeye düşürmeyecekse ve ulaşılması da zor değilse ölünün bir yakınına derhâl bildirilir.”.

Kanun maddesinden de anlaşılacağı üzere feth-i kabir savcı veya hakim tarafından karar verilen bir işlemdir. Hakim ya da savcı kendiliğinden mezarın açılması yönünde karar verebilirken, ilgili kişilerin talebi üzerine de karar verilebilir. Bu noktada “ilgili kişi” genellikle ceza davalarında mağdur veya mağdurun ailesi, miras davalarında ise murisler (miras bırakılan kişiler) olmaktadır. Eğer mezarın açılması talep edilecekse, bu talep dilekçesinde mutlaka “hangi delillerin elde edilmesinin istendiği ve bunun suçun ispatlanmasında ki yararı” açıkça belirtilmelidir.

Feth-i kabir işlemi; mezarın açılma kararının alınması, mezar açma işlemin yapılması, ceset çıkarma ve cesedi inceleme gibi aşamalardan oluşmaktadır. Eğer ceset yeni vefat etmiş ise o halde cesetten parça alınır ancak ceset  artık çürümüş ise, kalan kemikten parça alınacaktır. Kamu da bilinenin aksine birçok konu da mezarın açılması talebi gündeme gelebilmektedir.

•Otopsi yapılması gereken bir ceset otopsi yapılmadan gömülmüş ise,

•Ölüm nedeni ve ölüm zamanı belirlenemiyorsa

•Ölenin kimliği belirlenemiyor veya şüphe varsa,

•Tazminat davasında ortaya çıkan uyuşmazlıklarda,

•Sigorta alacakları ile ilgili davalarda

•Yanlış tedavi iddiaları ve doktorlara karşı açılacak davalarda

•Otopsi sonuçlarının tartışmalı olduğu hallerde,

•Nüfus kayıtlarının düzeltilmesi talep edildiğinde

Peki yeniden gündem olan Münevver Karabulut cinayetinde mezarın açılması talebi neden reddedildi ve bu noktada başvurulacak başka bir hukuki yol var mı?

Münevver Karabulut cinayetinde, katil Cem Garipoğlu’nun cezaevinde intihar etmesine dair haberler üzerine toplum nezdinde, bu intihardan şüphe duyulmuş olup maktulenin ailesi ve toplumda ciddi bir kesim Cem Garipoğlu’nun öldüğüne inanmamıştır. Bu nedenle Münevver Karabulut’un babası mezarın açılmasını talep etmiştir. Ancak bu talep reddedilmiştir. Geçtiğimiz günler de Münevver Karabulut’un avukatı tarafından yapılan açıklamada; “Cem Garipoğlu’nun vefat ettiğinde DNA örnekleri alınarak otopsi işleminin yapıldığı ve mezar açıldığında da aynı işlem yapılacağından bu talebin reddedildiğine” dair açıklama yapılmıştır. Bu noktada ret kararına karşı Sulh Ceza Hakimliği'ne itiraz hakkı vardır. Ancak Sulh Ceza Hakimliği tarafından da ret kararı uygun görülürse öncelikle Anayasa Mahkemesi'ne başvuru yapılması gerekecektir. Anayasa Mahkemesi tarafından da talebin reddedilmesi halinde Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne bireysel başvuru yapılabilecektir.

Mezarın açılması sonrası yapılacak incelemelerde, cesetten alınan örnek sonucu vefat edenin Cem Garipoğlu olmaması sonucunda neler olacağı da herkesin aklındaki diğer bir soru işaretidir. İşte bu durumda devletin hemen hemen tüm kurumlarının sorumluluğu gündeme gelecektir.

Otopsi yapan adli tıp uzmanlarının, savcıların, hakimlerin, cezaevi çalışanlarının (savcı, müdür, şoför dahil tüm çalışanların hatta cezaevinde bulunan diğer hükümlüler dahil ) soruşturma geçirme riski bulunmaktadır.

Yine Garipoğlu ailesinin tüm üyeleri için yeniden bir cezai süreç başlayabilecektir. Ayrıca devletin tüm kurumlarında yaşanan bu skandal sadece cezai bir süreç değil, idari yaptırımlara neden olacak ve devlet maktule Münevver Karabulut’un ailesine de ciddi tazminatlar  ödemek zorunda kalacaktır.

Yazarın Diğer Yazıları