Bitki çaylarından şifa yerine zarar görmeyin

Medipol Mega Üniversite Hastanesi Aile Hekimi ve Fitoterapi Uzmanı Dr. Öğr. Üyesi Serhat Koran, kışın vazgeçilmezi bitki çaylarının tüketimine ilişkin açıklamalarda bulundu.

TAKİP ET

Dr. Koran, bitkisel çayların şifalı olduğu kadar zararlı da olabileceğine dikkati çekerek “Kronik hastalığı olan kişiler, gebeler ve emziren anneler mutlaka doktorunun bilgisi dâhilinde bitkisel çayları tüketmeli. 6 aydan küçük çocuklar kesinlikle bitkisel çay içmemeli, 6 aydan büyük bebekler ve çocuklara ise doktor kontrolünde az miktarda bitki çayı verilmeli. Bazı bitki çayları ilaçların etkinliğini artırabilir ya da azaltabilir. Bu nedenle ilaç kullanan hastaların da günlük bitkisel çay miktarı değişebilir” diye konuştu.

Fazla tüketilen bitki çaylarının çarpıntı, kramp ya da alerjiye neden olabileceğini belirten Dr. Koran, “Kışın; anason, rezene, nane, adaçayı, hatmi, mürver, ekinezya, yeşil çay, keten tohum, ebegümeci, kuşburnu, zencefil, zerdeçal ve ıhlamur çaylarını tüketebiliriz. Bu çaylar vücudumuzun bağışıklık sistemini hareketlendirir, metabolizmamızı hızlandırır, antiviral ve anti bakteriyel özelliklerinden dolayı hem kış dönemi hastalıklarından korur hem de tedavilerinde bize destek olur. Bitki çaylarının günlük kullanılması gereken miktarı her bitkiye göre değişir. Örneğin, 15 gramın üstünde tüketilen adaçayı çarpıntı, kramp, denge bozukluğuna yol açabilirken, rezene çayının fazla tüketilmesi konüzyonlara, papatya çayının da fazla tüketilmesi alerjik reaksiyonlara neden olabilir” uyarısında bulundu.

Bitkisel çay hazırlarken dikkat edilmesi gerekenleri de sıralayan Dr. Koran, “Bitkisel çay karışımları eczanelerde Tarım ve Orman Bakanlığı onaylı ürünler kullanılarak hazırlanmalı. Aktarlardan ya da hazır sallama çaylar tercih edilmemeli. Bitkisel çay hazırlarken bitkinin yaprak, çiçek veya meyve kısmını çay olarak kullanıyorsak bu kısımları kaynamış ve 2 dakika beklemiş suya koyarak demlemek gerekirken; bitkinin kök ya da kabuk kısmını çay olarak kullanıyorsak da bu kısımlar suyla beraber kaynatılmalı” ifadelerini kullandı.

Siyah çay yerine mate ya da yeşil çay öneren Dr. Koran, “Siyah çay sevmeyen ya da içtiğinde uykusuzluk veya hazımsızlık gibi sağlık sorunu yaşayanlar antioksidan etkinliği daha yüksek olan yeşil çay ya da mate çayı tüketebilir” dedi.

Bitki çayı severler için birkaç tarif de paylaşan Dr. Koran, “40 gram ebegümeci çiçeği, 20 gram çuha çiçeği kökü, 20 gram oğul otu yaprağı ve 20 gram alıç çiçeği homojen biçimde karıştırılır. 2 tatlı kaşığı karışımı 150 cc kaynar suya ilave edilir. 10 dakika ağzı kapalı demleyin. Ya da 10 gram anason meyvesi, 10 gram sinirotu yaprağı, 30 gram kekik, 30 gram meyan kökü, 10 gram ıhlamuru karıştırın. Karışımdan 1 çay kaşığı 1 su bardağı kaynar suya konulup demlenir. Günde 2-3 kez içilebilir. Son tarifte ise 15 gram anason meyvesi, 25 gram kuşburnu, 35 gram hatmi kökü, 25 gram ebegümeci yaprağı kullanılıyor. Meyveler ezilip, kök olanlar ince kıyılıyor. Yapraklar elle kabaca parçalanıyor. 1 çay kaşığı karışım 1 bardak kaynar suya koyup 10 dakika demlenmeye bırakıyoruz” diye konuştu.

Bakmadan Geçme