Doğa Rutkay, İngilizce konuşan dadıya karşı

Oyuncu Doğa Rutkay ikiz bebekleriyle yaşantısını anlattı. Rutkay, bebekleri için bakıcısının olmadığını söylerken 'Dadılara para vermekten ziyade onlar için birikim yapıyorum' sözleriyle dikkat çekti.

TAKİP ET

Geçtiğimiz yıl ikiz bebekleri Piraye ve Rutkay Kerim'i dünyaya getiren Doğa Rutkay, Kanal D'de yayınlanan 2. Sayfa programına konuk oldu.

Rutkay bebeklerle yaşamı hakkında açıklamalar yaptı.

"Televizyon, telefon ve tabletin doğru olmadığını düşünüyorum" diyen Rutkay'ın açıklamalanın satır başları şöyle:

"1,5 yıl olacak teknoloji yok. Yemek yerken ellerimizde kukla oluyor. Ben çocukluğumdan örnek alıyorum. Kendi kendimi oyalamayı çok erken öğrendim. Babaları heyecanlanıyor anlıyorum. Çocuklara oyuncak almış. 'Kerimcan biz bunları ayıralım. Her gün bir oyuncak vermek değil.

Hepsini toplu vermeyelim de, her hafta birer tane verelim' dedim. Bir anda her şeyi önlerine yığmak istemiyorum. 41 yaşındayım, elimdekini paylaştığım zaman mutlu oluyorum. Çocuklar da bunu öğrensin istiyorum. Her sabah çıkıyor mutlaka bir ağacı, çiçeği ya da yaprağı uzun uzun anlatıyorum. Onları görünce sarılacağız, çimlere dokunacağız, güneşe bakacağız...

Ben de böyle büyüdüm. Ne şansıyım ki, eşim de öyledir... Onları böyle büyütüyorum. İleride bir faydası olur mu bilmiyorum, inşallah olur. 5 yıldır bizimle yaşayan bir ablamız vardı. Evlendiğimiz günden itibaren bizimleydi. Ben ona çok güveniyordum. Neredeyse ikinci annem gibiydi, diğer kolum gibiydi... O şu anda bizimle. Dadılara para vermektense... Ben Ankara'nın Olgunlaşma Enstitüsü'nde anaokuluna gittim.

Maddi durumumuz olmadığı için annemle babam beni oraya vermişti. Bir sürü farklı çocukla oynuyordum. Çok ufkum genişti. Okul konularına hakim değilim, araştırmadım. Sanıyorum ki, 3 senem var önümde. Dadılara para vermekten ziyade onlar için birikim yapıyorum. Oyuncu olduğum için değişik kostümlerle değişik sesler çıkarıyorum. Onları oyalamaya çalışıyorum. Kesin konuşmamak lazım. Herkes alım gücüne göre...

Kimisi İngilizce konuşan bir dadı alıyor. Ben ona da karşıyım. Benim ana dilim Türkçe, Türkiye'de yaşıyorum. Onların da önce bizim dilimizi konuşmalarını istiyorum. Belki anaokulunda İngilizce ders aldırabilirim. Şu anda bu konuda tutucuyum diyebilirim.

Devlet okuluna karşı değilim

Devlet okuluna göndermeyi çok istiyorum. Hiç karşı değilim. Hatta oturduğum yerde birkaç tane arkadaşlarımın gönderdiği okul var. Ben kolejde okudum, özel okullarda okudum ama ben bursluydum. Keşke benim çocuklarım da öyle bir efor sarf etseler. Kendi alın terleriyle eğitim görseler.

Şımarık olsunlar istemiyorum. Efendi, mutlu çocuklar olsunlar. Kesin olduğum tek şey teknoloji ve erken İngilizce eğitimi. Çok uykusuz gecelerim oldu. Uyku eğitimi çok önemli. Ben onları kendi odama almıyordum. Onların odasına yatak yaptırmıştım. Sorunu öyle çözdüm.

Çocuğu saklama olayları da bana göre değil. İlk ben doğurmadım, son da ben değilim. Milyonlarca bebek dünyaya geliyor. Ben toplumca sevildiğimi düşünüyorum. Sokağa çıktığımda sarılıyorum.

Niye Rutkay Kerim ile Piraye bunu daha erken yaşta yaşamasın ki? Ben doğuma giderken 98 kiloydum. Benden 2 tane daha vardı. Hep beraber doğuma gittik. 24 kilo verdim. İyi beslendim ve bol bol yürüdüm."

Bakmadan Geçme