Pınar Onur

Kalem ısındı

Pınar Onur

Yazmak demek; sıklıkla düşüncelerini, belkide olmayan düşüncelerini satırlara dökmek demek değildir...

Biriktir biraz, yaşanmışlıklarını biriktir..

Tecrübelerini biriktir..

İçindeki hisleri biriktir…

Sonrasında paylaş sayfalarla..

Sen zannediyor musun ki Sezen Aksu’nun duyguları olmadan ve o duygu yoğunluğunu yaşamadan besteler yaptığını?

İşte benden de sürekli beklemeyin..

Yazmak demek, hissetmek demek..

Yazmak demek, yaşamak demek..

Yazmak  demek, biriktirmek demek..

Gün yüzü görmeyen duyguları, anıları, acıları…

Kurduğun cümlelerde bastıramayacağın gerçekleri dökeceğin vakit, eline aldığın kalem veya klavye artık içindeki sen olmuştur çoktan ve yazıyordur sizi, seni, beni, bizi..

İzliyorum ben ,öylesine çıplak gözle izliyorum ki, herkes sahte..

Sonra diyorsunuz ki, neden bu kadar soğuksun?

Eee, şey, efendim!

Nasıl açıklayayım?

Bilemedim şimdi..

Dünya bu kıvama gelirken öncesinde sözlüden geçirmediler bizi.. 

Direk sınava tabi tutmak da ne demek?

Bir bilen var mı?

Yalnızca yaş aldıkça hayatımızı nasıl değerlendirdiğimizi, kendimizi her anlamda hangi konuma getirdiğimizi sorgulamak sadece ama sadece bizim yetkimiz..

Bunu unutmadığın sürece kendi benliğini asla kaybedemezsin ve her defasında kendi ruhunu daha yakından tanırsın.
Aslına bakarsanız cehalet nedir biliyor musunuz?

Cehalet, Kendini doğru zannetmektir...

Ben sana sen doğrusun dediğim sürece, nereden bilebilirsin ki yanlış kişi olduğunu?

Seni senden daha iyi sorgulayacak Allah’tan başka kimse yokken fani olan, hatta senin gibi fani olan varlıklara kendini sormayı bırak artık..

Senin aynan, aynaya baktığında ki o kişi…

Yazarın Diğer Yazıları