Astrolog Ece Çetin

Çuvaldızı kendimize batırıyor muyuz? 24 Şubat – 2 Mart Haftası gökyüzünde neler olacak?

Astrolog Ece Çetin

Girişimci yönlerimizi aktif kullanacağımız bir haftaya başlıyoruz.

20 Şubat’ta yaşadığımız balık yeniayı birey olarak yaptığımız hatalarımızla yüzleşme ve arkasından kendimizi şifalandırma döneminde olduğumuzu gösteriyor.

Çuvaldızı kendine batıranlar burada mı? İnşaatlarımızın çürük olması, fay hattı üzerine yerleşim yerleri kurmak, denetimsiz yapılmış binaların yıkılması ve sonucunda yaşadığımız ağır kayıplar. Ölenler bizim insanlarımızdı. Canımızdı, kanımızdı… İki kat fazla çıkabilmek için prosedürle oynayanların yanında yönetmeliğe göre yapılmış ve içerisinde tabak bile kıpırdamayan binalar vardı.

Satürn bize eksik yapılan yapılarını şimdi yıkıyorum dersi verdi. Yerle bir etti. Sen bunu sağlam yapmalıydın. Malzemeden çalmamalıydın. Şimdi kendinle yüzleşmeye var mısın? Cebine üç kuruş fazla girecek diye malzemeden çalınan yapının altında kendisi kalanlar oldu. Bazıları ölümler cezaydı, bazıları da kurunun yanında yandı. Her ne olursa olsun bir deprem coğrafyasında günümüzün sınırsız teknolojisini kullanarak bina yapmamız mümkün. Satürn sağlam olmayanı yıktı. Şimdi yeni, sağlam ve kalıcı inşaatlar yapma zamanı. Satürn yapılanmadır. Nasıl birey olarak hayatımızda sabır ve dirayetimizi kullanarak yapılanma yapıyorsak, (bunu Satürn’ün varlığına borçluyuz. Yıkılmayacak kalıcı yapılar ister) şimdi toplum olarak kalıcı yapılar için herkes elini taşın altına koymak zorunda. Sorumluluk alıp, işini ciddi şekilde yapmak zorunda.

Çok canımız yandı. İçimiz kan ağladı. Peki bu yaşadıklarımızın çözümü ne? Nerede? Kendi içimizde. Malzemeden çalarken, projeden kayarken gösterdiğimiz uyanıklığı sorumluluk olarak gösterme zamanı kapıya geldi, dayandı.

Öncelikle kayıplarımız ile vedalaşıp huzur içinde bu dünyadan gitmelerini sağlamalıyız. ‘’….seni çok sevdim, sen de beni çok sevdin. En güzel günlerimiz hafızamda her zaman taze kalacak. Gittiğin yerde huzur içinde olabilmen için seni sonsuz yolculuğuna tüm kalbimle uğurluyorum. Bana yaşattığın her şey için minnettarım. Şimdi ve şu anda sensiz bir hayata başlıyorum. Gittiğin yerde melek olduğunu biliyorum. Sen sonsuzluktaki yaşamına başlarken ben bu dünyadaki sınavlarıma devam ediyorum. Işıklar içinde uyu…’’ şeklinde kayıplarımız ile vedalaşırsak sonsuz olan ruhları huzur bulacaktır.

Biz bedeninde nefes alanlar için ‘’doğru nedir’’ konusu şekilleniyor. Doğru her zaman elini taşın altına koymaktan çekinmemektir. Satürn kova son dereceler, Pluto oğlak son dereceler sağlam olmayan tüm yapılarımızı yıkıp bize ders verdi. Dersi iyi anlayıp cebimize koyalım. Eğer bizden sonrakilerin aynı dersleri almasını istemiyorsak tabi ki. Kul olarak irade gücümüz buna yetiyor. Kullanalım. Doğru neyse onu yapalım.

Her zaman söylüyorum, siyaset, kin, nefret, ön yargı, intikam gibi duyguların asla peşinden gitmeyin. Satürn derslerinin şakası yoktur. Herkes için iyi olanı, doğru olanı, toplumun ve düzenin maksimum verimlilikte çalışmasını hedef edinelim. 7 Martta kadar Satürn kova teması bize bunları öğretiyor. Kimse sizinle kimse aynı fikirde olmak zorunda değil. Sizin görüşünüzü, düşüncenizi benimsemek zorunda değil. Doğru olan sizin etrafınıza eşit görüş hakkı tanımanız. Bunu 2,5 yıldır sistem kafamıza vura vura öğretiyor. Kişisel çıkarlarınızı bir kenara bırakıp herkesin iyiliği için savaşmayı bu dönemde öğrenemediyseniz kişisel çıkar peşinde koşarken ya tökezlediniz ya da tökezlemek üzeresiniz. Tekrar ve üzerine basarak söylüyorum. Satürn’ün affı yoktur. Ya geçersiniz sınavı, ya geçersiniz. Kalırsanız cezayı alırsınız.

Lütfen yaşamla savaşma gücünüzü herkesin iyiliğine akıtın. Sistem dersi aldığınızı görsün. Sınavınızı geçin. Hayat kolay değil. Kaçacak yer yok. Herkesten saklanabilirsiniz, herkesi kandırabilirsiniz, sistemi asla. En beklemediğiniz anda tepenize biniverir. Neye uğradığınızı şaşırırsınız. Sonra ben bunu neden yaşadım diye sorarken bulursunuz kendinizi. Cevap sizin içinizde. Kendi yaptıklarınızı sorgularsanız cevaba ulaşacaksınız.

Biz bu dünyada nefes almaya devam edenler için maksimum güçte şifa çalışmasını yapıyoruz. Dilerim tüm yanan yüreklere şimdi su serpildi. Elimizden ne geliyorsa tam kapasite kullandık. En çok gözyaşı enkaz altından çıkan miniklerde yaşandı. Onlar birer mucize. Bu dünyada nasipleri kesilmediği için kurtuldular. Büyüdüklerinde hepimizin faydası için çalışacaklar.

Sistemden derslerimizi aldıysak yol devam ediyor. Üç şeye değer veren Lao Tzu; ‘birincisi SADELİK, ikincisi SABIR, üçüncüsü MERHAMET’ demiş.

Albert Einstein’ın yapmamız gerekenlerle ilgili sözü ile haftayı noktalayalım; ‘’İnsan, bizim evren diye adlandırdığımız bütünün bir parçasıdır. Zaman ve mekan ile sınırlanmıştır; kendisini, düşüncelerini ve duygularını sanki evrenin geri kalanından ayrıymış gibi deneyimler ve bu bir optik yanılgıdır. Bu yanılgı, bizi sadece kişisel arzularımıza esir eden ve sadece yakınımızdaki birkaç kişiye şefkat göstermemize neden olan bir hapishane gibidir. Görevimiz ise tüm canlıları ve doğayı bütün güzelliği ile kucaklayabilmek için merhamet çemberimizi genişleterek bu hapishaneden kendimizi kurtarmaktır.’’

Destek olalım dostlar. Kim için ne yapabiliyorsak…

Gökyüzünden sevgiler…

Yazarın Diğer Yazıları